Ardiye Sözleşmeleri

GÜMRÜK KANUNU IŞIĞINDA ARDİYE SÖZLEŞMELERİ

 

Türkiye gümrük bölgesine getirilen eşyaların, Gümrük Kanunu uyarınca gümrük gözetimine sunulması ve gümrük gözetimi sonunda belli iş ve işlemlerin yerine getirilmesi neticesinde eşyaların ilgilisince teslim alındığı ya da başka bir gümrük rejimine tabi tutulduğu bir süreç yaşanmaktadır.

Gümrük Kanunu Madde 47

– Eşya, gümrüğe sunulmasından sonra gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutuluncaya kadar geçici depolanan eşya statüsünde bulunur ve bu şekilde adlandırılır.

İşte bu süreç içerisinde eşyanın gümrük gözetimi altında tutulması ve muhafazası için öncelikle bir geçici depolama ihtiyacı doğmaktadır. Bu kapsamda Gümrük Kanunu sistematiği gereği geçici depolama yeri işleticilerinin hizmetine başvurulmaktadır.

Gümrük Kanunu Madde 48 –

1. Geçici depolanan eşya, sadece gümrük idarelerinin uygun gördüğü yerlerde ve bu idarelerin belirlediği koşullarda depolanabilir.

Geçici depolama işleticisi bir yandan eşya ilgilisine saklama hizmeti sunarken diğer yandan ise eşyayı gümrük idaresinin gözetimi altında tutma görevini de ifa etmektedir. Bu açıdan geçici depolama işletmecisinin hem gümrük idaresine hem de eşya ilgilisine karşı sorumluluğunun olduğu kabul edilmelidir. Geçici depolama işleticisinin gümrük idaresine karşı sorumluluğu gümrük Kanunundan kaynaklanmaktadır. Eşya ilgilisi karşısındaki durumu ise Borçlar Kanunundan kaynaklanmaktadır. Buna göre eşyanın geçici depolama işleticisine bırakılması sonucunda eşya ilgilisi ile geçici depolama işleticisi (ardiyeci) arasında kanundan kaynaklanan bir akdi ilişki kurulmuş sayılmaktadır.

 

Ardiyeci ile eşya ilgilisi arasındaki sözleşmesel ilişki Borçlar Kanunda “saklama sözleşmeleri” başlığı altında  570 ve devamı maddelerde düzenleme altına alınmıştır. Kanunda ardiyecinin saklama (BK 572), eşya sahibinin ise ücret ödeme (BK 574) yükümlülüğü olduğu hüküm altına alınmıştır.

II. Ardiyecinin saklama borcu

MADDE 572- Ardiyeci, kendisine bırakılan malları bir komisyoncu gibi özenle saklamak ve mallarda ayrıca önlem alınmasını gerektiren bir değişiklik olursa, durumu imkân ölçüsünde saklatana bildirmekle yükümlüdür.

IV. Ardiyecinin hakları

 MADDE 574- Ardiyeci, kararlaştırılmış veya alışılmış olan ardiye ücretini ve saklamadan doğmayan bakım, taşıma ve gümrük gibi bütün giderlerini isteyebilir. Bu giderler hemen; ardiye ücreti ise her üç ayda bir ve her hâlde malların tümünün veya bir bölümünün geri alınması sırasında ödenir.

 

Anılan yasal düzenlemeler ışığında eşya ilgilisinin, eşyalar depoda durduğu müddetçe ve depodan fiilen çıkışına ya da tasfiye edilmesine kadar ardiye ücreti ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Eşyanın tasfiyesi ile ilgili işlemler bu yazımızın konusunu teşkil etmemekte ise de eşyanın tasfiye sorumluluğu doğrudan eşya sahibini ilgilendirdiğinden eşyanın tasfiye işlemlerinin takibi ve sonuçlandırılması ile tasfiye giderlerinin karşılanması eşya sahibinin sorumluluğunda olduğundan eşyanın depodan çıkışına kadar işleyecek tüm ardiye ücreti ile giderlerden eşya ilgilisi sorumludur.

Eşyaların tasfiyesine ilişkin sorumluluk Gümrük kanununun 50. Maddesinin ikinci fıkrasında tasfiyelik hale gelen eşyaların Gümrük idareleri tarafından eşya sahibinin risk ve hesabına özel bir yere sevk edilebileceği hüküm altına alınmıştır. Buradaki yasal düzenlemeden tasfiye sürecinin tamamının eşya sahibinin risk ve hesabı üzerinden yürüdüğü anlaşılabilmektedir.

Madde 50 –

2. Gümrük idareleri, söz konusu eşyayı durumu belirleninceye kadar, eşya sahibinin risk ve hesabına gümrüğün gözetimindeki özel bir yere sevk edebilir.


Bu yasal düzenleme eşyaların tasfiyelik hale gelme durumunun, eşya sahibinin eşya ile bağını ortadan kaldırmadığını göstermektedir. Bu düşünce biçimi Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin  2004/4745 E. Ve  2005/2609 K. Sayılı ilamında da aynen benimsenmiş olup, kararda da eşyaların tasfiyelik hale gelmesinin eşya sahibinin ardiye ücreti ödeme sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ifade edilmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin  2004/4745 E. Ve  2005/2609 K. Sayılı ilam

………..Gümrük Kanunu 46/2-a. maddesi gereğince, "özet beyan kapsamındaki eşyaya, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanım belirlenerek, buna ilişkin işlemler; Deniz yoluyla gelen eşya için özet beyan verildiği tarihten itibaren 45 gün içinde tamamlanır." denilmek suretiyle, eşya alıcısına 45 gün içinde gümrük işlemlerini tamamlama zorunluluğu getirilmiştir. Bu süre içinde gümrük işlemlerini yapmayan alıcı, kusurundan dolayı meydana gelecek taleplere karşı sorumludur.

 

Bu açıdan da eşya sahibinin ardiye ücretinden sorumluluğunun, eşyanın fiilen depodan çıkışı anına kadar devam edeceği sonucuna ulaşılmaktadır.

 

 

Av. Özcan BAL / Kasım 2020

Kasım 2020

 

Av. Özcan BAL

Soru Sormak ve Bilgi Almak için Bizimle İletişime Geçin